Sertif Yaylacı

10.12.2012

26.11.2012

Kötü niyetli insanlar ve özellikleri

İnsana kötümser bakan, hile düşünen, zalim, dürtü kontrolü olmayan,
bencil, canı ne isterse onu yapan, insana saygısız, merhametsiz, adaletsiz …

Kendileri dışındaki tüm insanları düşman olarak gören zavallı habis ruhlar;
Başarılı birini gördükleri zaman ayağını kaydırmak için ayağının altına sabun
koymayı çok masum görebiliyorlar. … Yüzlerine bakınca bile yaptıkları
haksızlıkları okunabiliyor. Bir tek onlar bunun farkında değiller.
Yüce Allah’ın adaleti karşısında ne yapacaklar acaba?
Siz hiç ortada bir neden yokken iyiliğinizi istemeyen veya kötülüğünüzü
isteyen birine rastladınızmı? Arada hiçbir düşmanlık yok ama karşıdaki
kişi sizin iyiliğinizi istemiyor..Mesela arabanin olmasi veya bir isyerinizin
olmasi ya da başka iyi şeyler yapmanızı istemiyor..Bu tür iyi şeyler yapmanız
karşıdaki kişiyi rahatsız ediyor
İnsanlar cami cesme okul.... yaparken yazdiginda sov yapti diyorlar !
İnsanlar yaptiklarini cami... yazmayinca , hani ne yaptin diyorlar.!
İnsanlar saglamadiğı başariyi ,yapamadigi insanligi baskasinda görünce ,
kalp krizine davetiye gönderiyor .!
هİnsanlar bir adama şişman diyor, kilosunu hızla arttıran bir
hastalığını olduğunu bilmeden.

İnsanlar yaşlı bir adama çirkin diyor, ülkesi için savaşırken
kaza geçirdiğini bilmeden.

İnsanlar bir kadına kel diyor, kanser olduğunu bilmeden.

İnsanlar bir kız yürüdüğünde yorulduğunda zayıfla diyor
astım hastası olduğunu bilmeden..

Şimdi size soruyorum, insanlar neden bu kadar kötü niyetli ve peşin hükümlüler?
İnsanlarin kinden nefet den hasedlikten yalandan iftiradan ...
uzak olmalari yüce allahtan temennimdir ,
Saygilarimla . Allaha emanet olun

21.11.2012

Aşure orucu nedir ve ne zaman tutulur ?

"Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- Medine'ye geldiğizaman yahûdileri Âşûrâ günü
oruç tutarlarken gördü.

Bunun üzerine Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-onlara:

- Bugün nedir? diye sordu.

Onlar:

- Bugün salih bir gündür.Bugün Allah'ın İsrâiloğullarını düşmanlarından kurtardığı
bundan dolayı Musa'nın oruç tuttuğu bir gündür.

Bunun üzerine Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-şöyle buyurdu:

- Biz Musa'ya sizden daha hak sahibiyiz.

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-bugün oruç tuttu ve (ashâbına da)
bugünde oruç tutmayı emretti

"Bugün salih bir gündür."

baska bir rivayet de şöyle:

"Bugün Allah'ın Musa ve kavmini Firavun'dan kurtardığı Firavun ve kavmini
(kızıldenizde) boğduğu büyük bir gündür."

"Bundan dolayı Musa bu günde oruç tuttu."

"Musa Allah'a şükrün bir ifâdesi olarak bugün oruç tuttuğu için biz de oruç tutuyoruz."

Baska rivâyet ise şöyledir:

"Biz de O'na (Allah'a) tâzim için bugün de oruç tutuyoruz."

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-bugün oruç tuttu ve (ashâbına da)
bugünde oruç tutmayı emretti."

"Ramazan orucu farz kılınınca Âşûrâ orucu terk edildi." (Yani farz oluşu kaldırıldı.
Müstehaplığına gelince, bunun hükmü kalıcıdır.

Peygamber efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- asura gunu ( muharrem ayin 10 cu gunu
ile beraber bir gün önce veya sonra tutmayı emretmistir , yahudilere aykiri olmak için .
yani  Muharrem 9 -10 veya 10 - 11 beraber tutmak...

20.07.2012

Hosgeldin ramazan ayi

Ramazan, Kur'an ayıdır

Ramazan ayını değerli kılan nedenlerden birisi, Kutsal kitabımız olan Kur'an'ın
bu ayda indirilmiş olmasıdır. Yüce Allah Kur'an'da " Ramazan ayı insanları kurtuluş
yolan götüren, doğruyu yanlıştan ayıran Kur'an'ın indiği aydır. "(Bakara suresi, ayet 185)
buyurmuştur.
Kur'an', Allah tarafından insanlara öğüt vermek ve yol göstermek için gönderilmiştir.
Bu nedenle Kur'an insan için hayati değer taşır. Kur'an okumak bir ibadettir.
Peygamberimiz Allah'ın bildirdiği görev ve sorumluluklarımızı sıkça hatırlamamız
için Kur'an'ı çok okumayı teşvik etmiştir.
Ramazan, oruç ve sabır ayıdır
Ramazan ayını önemli kılan etkenlerden biri de, dinimizin temel ibadetlerinden
olan orucun bu ay içinde tutulmasıdır. Yüce Allah Kur'an'da "…Kim Ramazan
 ayına ulaşırsa oruç tutsun" (Bakara suresi, 185. ayet) buyurarak, ramazan
ayında oruç tutulmasını emretmektedir. Bu nedenle Müslümanlar ramazan
ayı boyunca oruç tutarlar.
Ramazan ayı oruç, ibadet ve sabır ayıdır. Allah'ın rahmet ve bağış kapılarının açıldığı aydır.
Sevgili Peygamberimiz, ramazan ayında içtenlikle yapılan dua, ibadet ve iyiliklerin
Allah katında daha değerli olacağını bildirmiştir.
BU MUBAREK AYIN HAYIRlLARA ,INSANLIGA BARISA, MUSLUMANLARIN AKAN KANINI
DURDURMAYA, BUYUKLERE SAYGIYA ,KÜÇÜKLERE SEVGIYE, TUM KÖTU ALISKANLIGI OLANLARIN
ALLAHIN YOLUNA EMIRLERINE DÖNMELERINE  VESILE OLMASINI YUCE ALLAHTAN DILERIM ,
TUM TEKMANLI ISLAM ALEMINE HAYIRLI OLSUN ,

04.07.2012

Yalanci kimdir ve sonuclari dogurur ?

Yalanci iftiracidir
Yalanci fesatdir
Yalanci munafikdir
Yalanci ahlaksizdir
Yalanci imansizdir
Yalanci allahtan korkmiyandir
1 –bir insanin alahtam azacikda korkusu olsa bu yola bas vuramaz
2- bir insanin azacikda olsa imani varsa allahin gazabinda
korkup buy olla bas vuramaz
3-yalanci ahllaksizdir : peygamber efendimiz ( sav) diyor
( yalan ahlaksizliga yol acar ahlaksizlikta cehenneme yol
acar birileri yalan soyleye suyleye allahin yaninda yalanci yazilir)
4- yalanci munafikdir : peygamber efendimiz (sav) diyor
( munafiklarin alametleri sifatlari uc tanedir….
Biride konusurken yalan suyler ) alahu teala munafikler
icin suyle buyurur (( kesinlikle mufiklar cehennemin
en alt tabakasindadirlar …..)) nisa suresi 146 ayet.
5 –yalanci fesatdir,iftiracidir : cunku görmedigi bilmedigi
seye görmus ve bilmis gibi yapar ,genelde bu sifat
hasedlikten olur. baskasinin iyiligini istememezlik ve
basarisini hizmetlerini ,yaptigi iyiliklerini hazm
etmedigi icin ,yalan dolan yollara bas vurup iftira eder ,
 
Bunun anlasilmasi icin gunumuzde olmus bir örnek vereyim :
Hasan veya huseyin , allah icin akrabalarina komsularina ve
toplumuna , elinde gelen hizmet ve yardimlari yapmaya
calisir , etrafdaki hasedciler isbasina gecerler kararlama
kampanyasina , , hiç de Allahin korkusu duygusunu tasimadan ,
pervasizca , onlari karalamaya , calisiyorlar,onlara bu
sorulari sordugunuzda , ( bu konunun aslini ve miktarini
bilmedigin halde neden ,dedikodu cikariyorsun ? sordugunda !
cevabi : !!!!!!!! belki aldiginiz para veya sey..
bukadar deyildir …..
Resmi liste veya belgeleri gönterdigin halde , yine cevabi :
!!! ya deyistirmis isen veya deyistirmis olmuşsundur … !!
Ben de bunu deyistirebilirim , cevabi da olur ,
Sonuca bakarsak : bu efendiler
1 – kötu niyetli olduklari icin herkese , ayni ihlasla bakiyorlar.
2- Gözlerini hased körlugu sarmasi ,gercekleri görmuyor olur ,
resmi belgelere bakmadan , hükum veriyor olmasi dir.!!
3- bir insan kendisi nasil ise herkese öyle bakar , art niyetli ise
 herkesi oyle sanir , birilerinin ben de bunu
( yani resmi evraklarda ) deyisik yapa bilirim demesi
onun
veya onlarin ne kadar art niyetli ve ön yargili olmalarini gösterir
> oysa allahu tealla kurani kerimde şöyle buyurur
(( Ey iman edenler ,!zannin (kesin olmayan bilginin)
cogundan uzak durun cunku zannin bazisi buyuk gunahtir…) )
hucurat suresi 12ayet
Peygamber efendimiz ( sav) de muslimanlara kotu ve art
niyetle deyil iyimsel ve iyi niyetli olmalarini emir eder )
4- bir insanin kalbi yalani hasedi fitneciligi …
ile imani allahin korkusunu insanlarda utanmasini ,
bunlarin ikisini birden tasiyamaz !!
Iste o aziz kalb ikisinden birini ancak tasiyabilir .
Sonuc olarak da bunu diye biliriz : yalanci iftiraci olan
ikinci sifatlarda uzak olmasi da birinci sifatini tasidiginin
gösgergesi dir ,
Allah bizi vet um muslumanlari yalancilarin yalaninda
fitnecilerin fitnetinde , korusun bizlere kazılan kuyuya
kendilerini dusursun.
Uzetle yalanin sonuclarini yazdik ,
gunumuzde bu tur örnekleri hep yasiyoruz ,
allah hepimizi islah etsin

Şaban ayının önemi nedir ?

Mübarek üç aylardan olan Şaban ayı dinimizde büyük bir önem taşımaktadır.
Peygamber Efendimizin ayı diyede bilinen Şaban ayı hem Ramazanı karşılayan ay olması he
mde Ramazan ayına bir hazırlık ayı olması hasebi ile büyük önem taşımaktadır.
Efendimiz bu mübarek ay için "Şaban benim ayımdır" buyurmuştur.
Tabi ki burada ki benim ayımdır sözünden anlaşılması gereken şudur ki efendimiz
Şaban ayına büyük önem vermiştir ve bu ayı ibadetlerle geçirmiştir.
Bu hikmetle efendimiz Şaban ayı için benim ayımdır buyurmuştur.
Bunun ayı sıra efendimizin Ramazan ayından sonra en çok Şaban ayında
oruç tutmuş olmasıda Şaban ayının önemini ortaya koymaktadır.

Zira Ümmü Seleme annemiz şöyle nakletmiştir.
"Ben , Resulullah ın Şaban ve Ramazan dışında iki ay peş peşe tam
olarak oruçla geçirdiğini görmedim " Tirmizi Savm 37(736)

İşte bu hadisi şerifte peygamber efendimizin Şaban ayına ne kadar çok
önem verdiğini göstermektedir. Üç ayların ikincisi olan Şaban ayı
islam alemi tarafından da bu önem ve ilgi görmüştür. Müslümanlar hem
bu aya hürmet adına bir çok ibadetler ve zikirlerde bulunarak hem bu ayın
feyzin den istifade etmişler hemde gelecek olan Ramazanı şerif ayına maddi
ve manevi bir hazırlık içine girmektedirler. Bu durumlarda Şaban ayının hak
ettiği değeri vermeye bir sebep olurken bir yandanda Şaban ayının önemini
arttırmaktadır. Şaban Ayının Önemi Hakkında Başka Bir Hadis Bu hadis çok
önemli olan Şaban ayının önemini ve bu ayda ki bir gecenin yani
Berat Kandilinin öneminden bahsetmektedir.

"Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman gecesinde namaz kılın
gündüzünde oruç tutun . Çünkü Allah Teala Hazretleri , o gün , güneşin
batmasıyla, dünya şemasına iner ve şöyle der: bana istiğfar eden yok mu
magfiret etsem. Benden rızık isteyen yok mu rızık versem, belaya maruz
kalan yok mu afiyet versem... Şöyle olan yok mu, böyle olan yok mu ?
 Der. Bu hal fecrin doğuşuna kadar devam eder. "Müslim oruç 187

09.06.2012   08:32:34 

ÖLÜMÜN YAŞI YOKTUR
Sarmadı mı seni hiç ölüm korkusu
O ölüm ki bir gün kurar sana pusu
Yolun yarısında mıyız orasını biz bilemeyiz
Yaptığımız bazı yanlışları kendimiz silemeyiz
Ne kadar yaşasan da bir gün öleceksin
Başladığın yere herkes gibi sende döneceksin
Bir gün sende ansızın çeker gidersin
Sanma ki bir daha geri dönersin
Ey Azrail! Bilirim, gelince beklemezsin
Tükenen vadelere saniye bile eklemezsin
Azrail geldiğinde kaçamazsın sağa sola
İstesen de vermez sana bir saniye mola
Umrunda değildir ölüm döşeğinde hayat acısı
Artık senin için başlamıştır ölüm sancısı
Ölüm sancısını ölenden başka kim bilir
Söyle hadi ecel geldiğinde elden ne gelir
Bedeninde ne varsa hepsini soyarlar
Ne kadar temiz olsan da seni son kez yıkarlar
Seni de o bembeyaz kefenle sımsıkı bağlarlar
Karada giden imamın kayığına koyarlar
Ecel bakmaz kimsenin kaşına, gözündeki yaşına
Yatırırlar seni de o meşhur musalla taşına
Dört kişinin omzunda sen de gidersin
Nerdeyim, nerde gidiyorum sende dersin
Sen kılmasan da senin namazını kılarlar
Uzun yolculuğa herkes gibi seni de yollarlar
Seni de herkes gibi bir çukura gömerler
Arkandan Allah rahmet eylesin derler
Dualar okunur senin de kabrinin başında
Senin de adın yazılır bir mezar taşında 
Çok geçmez herkes gibi sen de unutulursun
Koca bir çınar olsan da bir gün toprak olursun

22.05.2012   12:00:34
2
 Hz. Peygamber (a.s.)  olum hakkinda şöyle buyurmaktadır:

"Lezzetleri kesip yıkan ölümden çokça bahsedin!"
Hadisin mânâsı: "Onu anmakla lezzetleri bulandırın ki lezzetlere
olan meyliniz kesilsin. Dolayısıyla ALLAH'a yönelmiş olasınız!"

Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur:
"Eğer hayvanlar, ölüm hakkında ademoğlunun bildiğini
bilseydiler
insanlar onlardan semiz bir et yiyemezlerdi." (Beyhâkî)
Hz. Âişe (r.a.) şöyle sordu: "Ey ALLAH'ın Rasûlü!
Şehidlerle beraber
haşrolunacak bir kimse var mı?" Hz. Peygamber cevap
olarak şöyle dedi.
"Evet! yirmi dört saatte yirmi defa ölümü anan bir kimse!"
Bütün bu faziletlerin sebebi ölümün anılmasındandır.
Ölümün anılması da aldanış evinden uzaklaşmayı ve ahiret için
hazırlıklı bulunmayı gerektirir. Ölümden gaflet ise; insanı,
dünyâ şehvetlerine dalmaya davet eder.

Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Mü'minin hediyesi ölümdür" Bunu şu hikmete binaen söylemiştir.
"Dünya mü'minin hapishanesidir. Çünkü mü'min, dünyada nefsinin
şiddetinden, şehvetlerinin riyazetinden, şeytanın müdafaasından
ötürü sıkıntıdadır.
Bu bakımdan ölüm onun için bu azaptan kurtulmaktır. Kurtuluş ise,
onun hakkında hediyedir; zira Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Ölüm her müslüman için kefarettir." Enes'in rivayetine göre

Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur.
"Ölümün zikrini çokça yapın! Çünkü ölümü anmak günahtan siler.
Dünyayı gözünüzde küçülterek kıymetsiz kılar. Ayırt edici olarak
ölüm kafidir.
Vaiz olarak ölüm yeter
(alıntı)

 07.05.2012 07:32:32

HER AN GELEBİLECEK OLAN GERÇEK - ÖLÜM
ÖLÜM GERÇEĞİNİ ANLAMAK-1

Belki de bu satırlar hayatınızı yeniden düşünmeniz için ölümünüzden
önce size tanınmış son bir fırsat, son bir hatırlatma, son bir uyarıdır.
 Siz bu satırları okurken bir saat sonra hayatta kalacağınızdan emin olamazsınız.
Bir saat sonra hayatta olsanız bir sonraki saate erişeceğinizin hiçbir
garantisi yoktur. Saat değil bir dakika, hatta bir saniye sonra bile
hayatta olacağınız kesin değildir. Bu yazıyı sonuna kadar okuyup
bitireceğinizin de hiçbir garantisi yoktur. Ölüm size, büyük bir ihtimalle,
bir dakika öncesinde ölmeyi hiç aklınızdan geçirmediğiniz birandagelecektir.
Mutlaka öleceksiniz, tüm sevdikleriniz de ölecek, sizden önce ya da
sonra mutlaka ölecekler
Geride kalan beden Ölüm anında ruh, bu dünyadaki insanların
içinde yaşadıkları boyuttan ayrılırken, geride cansız bedenini bırakır.
Bu dünyadaki bedenini geride bırakır ve asıl hayatına doğru ilerler.
Ancak geride kalan bedenin hikayesi de anlamlı ve önemlidir.
Özellikle bu bedene hayattayken gereğinden fazla değer verenler için...
Peki öldükten sonra bu bedenin başına neler geleceğini ayrıntılı olarak
düşündünüz mü hiç? Bir gün öleceksiniz. Belki hiç beklenmedik bir şekilde.
Ekmek almak için bakkala giderken trafik kazası geçirebilirsiniz.
Ya da amansız bir hastalık hayatınıza son verecek. Veya bir anda
kalbiniz atmaktan vazgeçecek. Bu andan itibaren de, bedeninizle
hiçbir ilişkiniz kalmayacak. Hayat boyu "ben" dediğiniz ve sahiplendiğiniz
o beden, sıradan bir et parçası haline gelecek. Ölümünüzle birlikte
bedeninizi başka insanlar taşımaya başlayacaklar. Etrafta ağlayanlar,
"daha dün buradaydı", "dağ gibi adamdı", "çok becerikli bir kadındı"
diyenler olacak. Sonra bedeninizi alıp evin bir odasına,
belki de morga koyacaklar. Ertesi gün gömme işlemleri başlayacak.
Cansız bedeninizi alıp gasilhaneye götürecekler. Görevli, kaskatı
kesilmiş olan bedeninizi soğuk suyla yıkayacak. Ancak bu aşamada
ölümün izleri de bedende aşikar hale gelecek. Morarmalar başlayacak.
Defin anında yaşanacaklar Daha sonra bedeni beyaz bir bezle,
kefenle saracaklar. Sonra da tahta tabuta koyup üstüne yeşil bir örtü örtecekler.
Cenaze arabası gelecek, tabutu devralacak. Araba mezarlığa doğru
ilerlerken, yolda hayat devam edecek. Bazı insanlar cenaze geçiyor
diye saygı gösterecek, çoğu kendi işine bakacak. Sonra mezarlığa gelinecek.
Tabut, sizi sevenler ya da seviyor gibi görünenler tarafından ellerde taşınacak.
Etrafta muhtemelen yine ağlayanlar, sızlananlar olacak.
Sonra o kaçınılmaz yere, mezara gelinecek. Üstünde sizin isminiz yazılı...
Bedeni tabuttan çıkarıp beyaz kefenle birlikte mezarın içine koyacaklar.
Dualar okunacak. Ve sonra son iş yapılacak. Ellerine kürek alanlar,
beyaz kefenin içindeki bedenin üzerine toprak atmaya başlayacaklar.
Kefenin ağzını açıp içine de toprak atacaklar. Topraklar yavaş yavaş
kefeni örtecek. Biraz sonra işleri bitecek ve gidecekler. Mezarlık her
zamanki derin sessizliğine bürünecek. Gidenler, kendi hayatlarına
geri dönecekler, ama gömülen bedeniniz için artık hayatın hiçbir anlamı
kalmamış olacak. Beden için var olan tek şey, artık yalnızca toprak olacak.
Gerçekten iman etmeyenler için cansız bedenin bu ibret verici kaçınılmaz
olan hikayesi sıkıntı verici olacaktır. Çünkü onlar ölümü düşünmek
istemezler ve ölüm düşüncesinden olabildiğince kaçarlar.
Onlar kendilerini bedenden ibaret sayar, dünyaya da hırsla bağlanırlar.
Ancak iman edenler bilirler ki ölümden sonra ruhları bedenlerinden
ayrılacak ve Allah'a kavuşacaklardır. (alıntı)

Daha kaç gün önce yirmi yaslarinda bir kizimiz rahmete kavusmustu ,
bugün de yozgattaki akrabalarimizdan 40 li yaslarindaki bir gencimiz amansiz 
bir hastaliga yakalanmasi sonucunda allahin rahmetine kavustu.
Allah rahmet etsin ,kederli ailesine de sabirlar dilerim


 

10.03.2012, 20:37:37

Hasedin Önemli Nedenleri:

1 - İmanin yok olmasi veya zayiflamasi:
Çünku imani tam olan biri allahın baskasina verdigi nimetine göz dikemez ,
 Bu allahin verdigi ve bildigi bir hikmetten dolayidir , dolayisiyla , kiskanamaz.

2- Dusmanliktir : Birine karsi dusmanligi varsa ,onun herseyine göz koyup kiskanir ,
elinden almasini ,arzuluyor.

3- Kendini cok beğenmek : Butun gözlerin onun üzerine cekmesidir , baskasinin bir
nimetini görunce gozler ona cevrilince ,onu kiskanir ve , tekrar gözler ona cevrilmek icin ,
onu sonlandirmak icin tum kötuluklerini devreye sokar taki elinden Alana kadar ,
yoksa , o hasretle kriz gecirebilir ,!!

<<Malesef , kendi toplumuzda bu tur tedavisi olmayan hastaligi ,yogun olarak goruyoruz 
Örneyin : Hasan veya Huseyin, koyune veya toplumuna bir hizmette bulunursa
yabancilar ,"Allah razi olsun toplumuna faydasi olmus" diyor , maalesef kendi
toplumundaki  hasedciler , tabiri caiz ise - kendini dev aynasinda görenler ,
gece gunduz demeden ,onu engellemek veya baltalamak icin seytanin
tum kapilarini çalar , "ben falan kisiyim ,Hanan da kim olmus gelip koyde
veya toplumda cami yapar da , yarin herkes onu konusur"
taki maksadina ulaşana kadar , ama ezelden beri seytanin hileleri ve
yandaslari ile isbirlikcileri , iyilige karsi husrana uğramistir ve yine de ugrayacaktir .>>

4- Liderlik : Bir devletin sehirin köyun hata dernegin , lideri olan biri hasmini
asiri derecede kiskanir ,yok olmasini ister ,ortadan kaldirmasi icinde elinden
 geleni de yapar , acaba ne kadar basarili olur ? onu da gönumuzdeki 
saltanak sahibi olan ve sonunda zevala ugrayan bazi liderleri örnek alabiliriz .
( Saddam Huseyin- Husnu Mubarek- Ali Zeynelabidin – Kaddafi – Ali ,Yemen lideri ve ….. )
niceler..

5- Kirli ve necis bir nefsin sahibii baskasinin iyiligine hic tahammulu olmayan ,
yeterki elinde bir sey kalmasin , ona aktarmasa dahi ..!!

Bu hasedin en kötusudur , ona bir gözu kör olan komsuyu ornek verebiliriz ,
" Ra Rab eğer kendime bir istediğmde komsuma iki verirsen , benim olan bir gözumu
kör et ki komsumun iki gözunu kör et"!!!
Iste hasedin en can alici kismi da budur . Allahu teala bizi ve tum muslumanlari ,
hasidin şerrinden korusun .

Sonucta kaybeden Hasiddir , Çunku devamli gözu baskasinin nimetindedir ,
zevalinin hasretini çeker , acaba bu nimeti nereden getirdi ne kadardir
ne yapar nasil hepsini öğrenirim ,bilmesi ve zeval olmasi ve elinden
almasi icin ,seytanin tum ,hilelerini ve yollarini denemeye ragmen ,
hasretligi daha da artar .Bunlar bildigim , acaba bilmedigim ne kadar ,
bunlari engelledim , baltaladim , veya elinden aldim , kalani için ,
ve Hasanin , Huseyinin yaptiklari iyilikleri yanimda överlerse ,
buna nasil dayanirım diye !! hasretligi daha da artar, hastaligi da
 kat ka tartar , ( bazi ilim adamlari bu tespit te bulunmuslar :
hasit ler genelde kalb kirizi gibi hastaliklarla öluyorlar ) .

 

23.02.2012  20:16:10

HASED( KISKANCLIK CEKEMEMEZLIK)

BUGUNKÜ KONUMUZ HASEDLIKTIR , çunku bu hastalik her toplumda
var ezelden beri her toplumda
yogun olan bir hastaliktir hem de hastaliklarin en kötusudur ,baskasindan
cok kendisine zarari olan bir
kotu aliskanliktir , en cok da peygamberlere karsi bir husustu ,gunumuze
kadar hizini kayip etmeden devam ediyor ,
bu kizkanclik cekememezlik en cok da akrabalardan komsulardan ve kendi
toplumun icinde yogunlasiyor( malesef)
 
Hased nedir : baskasinda gördugu bir nimeti cekemeyip de ona göz diken ,
bunun kesinlikle elden cikmasini arzulamaktir.

Allahu teala Kurani Kerimde şöyle buyurur ((.. yoksa Allahin hazinesinde insanlara ,
verdiklerini cekemiyorlarda ,kiskaniyorlar mi …….)
nisa suresi 54 ayet.

Baska ayette (( ...Rabbinin rahmetini onlar mi paylastiriyorlar ? onlari o dusuk ve
değersiz hayattaki gecimliklerini aralarinda
biz paylastirdik ,bir bolumunu derecelerle diğerinin ustune cikardik …..))

Ve hergun okudugumuz ayette ((... deki agaran sabahın rabbine  siginirim,
yaratiklarinin kötulugunde ,çöktugu zaman
karanlığin kötuluğunden , ve dugumlere ufleyenlerin,kötulugunden ,
ve kiskandigi zaman bir hasidin kotugunden... ))
Felak suresi
 
Peygamber Efendimiz (s,a,v)  bazi hadislerinde şöyle buyurur :
(... musluman muslumanin kardesidir , ondan nefret edemez,
arkasinda konusamaz, bir seyi satarken ona zarar olsun diye ayni seyi ucuza satamaz,
allahin verdigi nimetlerinden kiskanamaz ,
haset edemez -…….)

Baska hadisde : ( ...muslumanin kalbinda iki sey beraber sigamaz: iman ile hased )

Baska hadiste de : ( sizden önceki ümmetlerden size aktarilmis amansiz bir hastalik ,
kin nefret ve hasetlik ,bu hastaliklar
her seyi kökunden tiras eder keser veya koparır , bu tiras sac icin değil
imani tiras eder kökunden sukup atar..)

Bu konuda cok hadisler var sayfalar yetmiyor hepsini yazsak bir kac
tanesiyle yetinmek istedim ,bu hastaligin ne kadar zararli ve
bulasici oldugunu ancak akli selim olan bilir !! .
ikinci bölum de hasedin nedenleri ve sonuclarini ,..
hasedin onemli nedenlerinden
 

21.02.2012
02:40:56

Bilmedigin seyin pesinden kosmak …

Yeryuzunun en değerli kainatlari tum insane ve ummetlerin deyerlileri ,
mademki Allah u teala bizi en kiymetli
mahlukatlarinda ve peygamber efendimizin en deyerli ümmeti olanlardan
kilmis ise . o kiymete o değere ,
layik olmaya çalisalim , yoksa baskalardan hic farkimiz olamaz ,
Tum kötülüklerden ,uzaklasalim , bu kötü sifatlardan bazilari maalesef ,
biz ve toplumuzun buyuk bir kisminda
aliskanlik hale gelmistir !!!

bazilarina değinmek isterim:
Kin, nefret ,iftira, hased ve benzeri hususlar icin allahu teala kurani
kerimde şöyle buyurur:

(( … bir de hic bilmedigin seyin ardindan gitme , suphesiz kulak ,göz ,
kalp bunlarin hepsi ondan sorulacaktir )) isra suresi 36 ayet .

Ayeti kerimede bilmediginiz seyin pesinden gitme ,emrini verir ,
cünkü akabinde cok ,kötü seyler dogar,
peygamber efendimiz ,bu tür sifatlara ,ruh hastasi ,kalbi ölmüş kisiler diyor,
genelde hasedden dogan bir davranistir ,
bilmedigi işin bilmesi icin ,tum gayri mesru yollara bas vurmaya basliyor,
üzerine casusluk ,yapar , , ,
arkasinda konusup giybet yapar neticesinde , dusmanlik kin ve nefret dogar.,

Gunumuzdeki canli ve sicagi sicagina olan bu tur hadiseler bunun sahibidir,
bilmedigimiz seylerin pesinde kosmak ,
gunluk meyasi halina getirmisiz , biri hayir yaparsa cami olsun, köpru olsun
muhtaçlara yardim olsun ,
duydugumuz anda hasetten cekememezlikten , pesine duseriz , o bagisin veya
iyiligin kaynagini bilmedigimiz halde ,
bir suru sipekülasyonlar yapariz , ahmedin ,mehmedin yaptigi ,yardimi ve verdigi
hizmetlerini kendilerine örnek almak
veya tesekkur etmek yerine , biri diyor: aslinda bu cami icin kim bilir ne kadar para almis ,
bazilarida bilmedikleri halde
değer dahi verir ,bu camin maliyeti 100 bindir ama o 200 bin almis 100 de cebine atmis ,
diyenler de olur ,
( bizzat tanik oldugum .. konu.)

Biri yetimlere yardim elini atip, sebep olmaya calisinca ,bizler gene bilmedigimiz halde ,
veya faydalanmadigimiz halde ,
aynen sunu söyleriz : ahmet veya mehmet , bir suru yetimin hakkini yiyor ,!!

Ancak Allahtan korkun deyip , bazi ayet ve hadisleri , hatirlatmak gerekiyor ,
tabiki kör ve sağar olmasak
görür ve duyarsak , yaptigimiz yanlisliktan döneriz , keske…!!1
Baska yazida değinirim ,insaallah.


 

14.02.2012, 21:17:42

Eli yabanci kadinin eline deyince abdest bozulur mu ?

Değerli katranli sitesi takipcileri musaadenizle bu konuyu fazla ayrintilara girmeden
kisaca özetlemeye calişayım :

Bu konuda mezhepler arasinda 4 görus vardır :

1 – İmam Hanifi Hazretleri Mezhebine göre : Eli yabanci kadinin eline deyince ( veya bir
bayanın eli yabancı erkeğin tenine değmesi)  mutlak suretle abdesi bozulmaz ,
çunku Peygamber Efendimizden (s.a.v.) rivayet edilen bazi hadislere göre;
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) eli Hazreti Ayşenin eline değmis ve abdestini
tazelemeden
namaza gitmis ,
dolayisiyla , ayeti kerimede  (( ..lems ) manasi onlara göre ,
kadinla cinsel temasta bulunmak demektir .

2 –İmam Şafii Hazretleri Mezhebine göre , ise mutlak suretle bozulur , dayanaği ise :
ayeti kerimedeki manayi ((.. lems..)) cinsel temas değil ,ciplak eli veya herhangi bir
yeri kadinin ciplak yerine deyince , abdesi bozulur ,

3 – İmam Malik Hazretlerine göre ise :
Eğer kasitsiz değerse mutlak suretle bozulmaz ,
Eyer kasitli olarak deyerse bozar.

4- İmam Ahmet Bin Hambel Hazretlerine göre ise :

-Kasitsiz olarak deyip de şehvet his etirmese bozulmaz
-Kasitsiz deyip de şehvet his ederse bozulur
-Kasitli olarak değerse ister sehvet olsun ister olmasin ,bozulur .

Benim sahsi görüşüm de buna yakindir .
Dedigimiz ayeti kerime ise ,nisa suresi 6 ayet (( ey iman edenler ! namaza kalkacaginiz
zaman ,yuzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi ,baslarinizi mesh edip,her iki
topuga kadar ayaklarinizi yikayin, eğer hasta veya yolculuktaysaniz veya biriniz
tuvaletten gelir veya
kadinlarla cinsel iliskiye girer de (dokunursa )  su bulamazsaniz ,o zaman temiz
bir toprakla teyemmum yapin………….))

Lems dedigimiz sey : safiiye göre –dokunmak veya değmek
– baskalara göre ise cinsel iliskidir.



 

 15.01.2012 21:22:52
 
Kizma (ofkeleme)
Deyerli tekman sitesi sakinleri size allah ve peygamber efendimizin cok uzel ve unemli bir nasihatini hatirlatmak
istiyorum musadenizle .
Allah-u te'ala kuran-i kerimde şöyle buyurur (( …….. onlar kizdiklarinda ofkelerini yutarlar ve insanlarin
kusurlarini aff ederler ,allah iyilik yapanlari sever )). Al imran suresi 134 ayet.
(( onlar…. Ofkelendikleri zaman .onlar kusurlari orterler.)) sura suresi 37 ayet
Sahabenin biri diyor ya resullullah beni nasihat et yol göster , peygamber edendimiz ( kizma )
Kac kere ayni soruyu tekrar sorar peygamber efendimiz yine ( kizma ) diyor ,yani herseye sabirli ol ve ofkelenme ,
Baska biri peygamber efendimize diyor cennete girmemi saglayan bir amel soyleki yapayim , peygamber efendimiz
soyle buyurur (: kizma sana cennet ) yani herseye kolay kizma kizdiginda ofkesine hakim olursan cenneti kazanirsin.
Baska bir sahabi de diyor " ya resullollah bana iyi bir yol guster ki hayatimi onunla yasayim" , efendimiz
şöyle buyurdu (" kizma öfkene hakim ol" ).
Baska bir hadis de peygamber efendimiz söyle buyurur ( en güçlunuz ve kahramaniniz biriyle savastiginda
onu yigmak değil kizginliginin tam sidetinde ofkesine hakim olandir ). Yani birine kizdigin zaman onunla
dövüştugun zaman kazanman onu alt etmen onu yere yigman deyil tam ofkenin en sidetinde sinirlerine
hakim olup onu af etmendir , . iste peygamber efendimizin dedigi gercek kahraman odur.
Evet deyerli dostlar ofke seytandandir , nice insanlar ofkeden dolayi oldurulur nice evler harabe
olur yuvalar yikilir ,!!! 
Kizmamak veya kizdiginda sinirlerine hakim olmak icin neler yapmalidir ?:
1 – allah ve peygamberin sinirlerine hakim olanin odulu cennet oldugunu tersini yapmanin cezasi
cehenem oldugunu hatirlamali.
2 – kizdiginda (e uzu billahi minesseytani rrecim) yani yarabim beni seytanda ve serinde koru demeli.
3 –kizgin oldugu halde oturup veya uzanmali. 
4 – o anda nefsiyle mucadele edip galip gelmesine calismali. 
5 – abdest alsin cunku ufke seytandandir seytan atesdendir abdest de sudan olunca o su atesi söndurur 
6 – Etrafinda ve dunyada ofkeden dolayi tum olan vukuatlari ve sonra da pisman olduklarini ornek almali.
Bu konuda ornek alinan bazi noktalar :
1 – ofkenin hepsi seytandandir allah yolundaki icin haric.
2 - ofkelendiginde allah icin sinirlerine hakim olanin odulu cennetdir .
3 – en güclu ve kahraman olan kolay ofkelenmeyen ve ofkelendiginde sinirlerine hakim olandir .
4 –allah ve peygamberin en yuce vesiyet ve emirlerinde biri ofkelenmemek ve ofkelendiginde
sinirlerine hakim olmaktir.
5 – ofkesini sindirmek icin yukarida zikri gecen unsurlari uygulamali . 

 25.01.2012  20:05:29 
 
Sevgiyle vicdanı, mantık tasında,
Ölçüyle yoğurup karmak merhamet.
Hayatın hakiki mahkemesinde,
Haklıya hakkını vermek merhamet.

Adaletle döner dünyanın çarkı,
İnsanın insandan olamaz farkı,
Hakk’ın yarattığı her renkte ırkı,
Aynı gözle bakıp, görmek merhamet.

Mahlukata sevgi ile yaklaşmak,
Şefkatte, hayırda kendini aşmak,
Affedici olup yardıma koşmak,
Kanayan yarayı sarmak merhamet.

Kendini mağdurun yerine koymak,
Çekilen acıyı içinde duymak,
İnsaf urbasını sırtına giymek,
Vicdanda dengeyi kurmak merhamet.

Hoşgörü gözüyle baktığın zaman,
Mevla’dan rahmeti yansıtır insan,
Canların sevgiye susadığı an,
Varıp gönüllere girmek merhamet.

Acımak kalplerin pasını alır,
Merhamet edene merhamet olur,
Yapan yaptığının aynını bulur,
Nefislere hesap sormak merhamet.

Ömür devam eder her türlü halde,
Koşan da bulunur, düşen de yolda,
Aynı dalda biter diken de, gül de,
İkisini birden dermek merhamet.

Kaplamadan ruhu kapkara bulut,
Tükenmeden bir bir ufukta umut,
Asi duygulara vurarak kilit,
Nefsin isyanını kırmak merhamet.

Öğrenip Kur’an’dan, yaşarsan dini,
İmanın sevinci sarar bedeni,
Yok edip nefreti, nifakı, kini,
İnsandan insana varmak merhamet.

Durmalı savaşın soğuk nefesi,
Dostluğa çağırır Halil’in sesi,
Kabul edip aynı safta herkesi,
Dünyada barışa ermek merhamet.

HALİL GÜRKAN 
 

22:45:14   14.09.2011

Giybet ve Nedenleri

Kur'an ve Sünnet, gıybeti yasaklamıştır: "Bir kısmınız diğerlerinizin gıybetini yapmasın.
Sizden biriniz ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bundan tiksindiniz değil mi?"
(el-Hucurat, 49/12); "Gıybet, kardeşini hoşuna gitmeyecek şekilde anmandır"
Başkalarına kardeşinin ayıplarını anlatmak onun hoşuna gitmeyecek şeyleri
söylemek demek olduğundan, ancak dil ile söylemek haram olmuştur.
Kaş-göz işareti yapmak, imâ, işaret ve yazı gibi gıybet anlamı ifade eden her
hareket de gıybettendir. Meselâ elle birisinin uzun veya kısa boyluluğuna
işaret etmek, bir şahsın ayıpları hakkında yazı yazmak gıybettir. Gıybeti tasdik
etmek de gıybettir. Gıybet yapılan yerde susan kişi gıybete ortak olmuş olur.
Diliyle gıybetçiye karşı duramayanın kalbiyle inkâr etmesi gerekir. 
Allah Resulu şöyle buyurur:
"Bir kimse yanında hakarete maruz kalan bir mümine gücü yettiği halde yardım
etmezse, Allah o kimseyi kıyâmet gününde insanların önünde rezil eder"
(Tebarâni).

-"Her kim gıyabında kardeşinin kusurlarını söyletmezse, kıyâmet gününde
Allah da onun kusurlarını örtmeyi tekeffül eder" 

- "Ey kalbiyle değil, sadece diliyle iman edenler topluluğu! Müslümanların
gıybetini yapmayınız, ayıplarını araştırmayınız. Zira kim kardeşinin ayıp ve
kusurlarını araştırırsa Allah do onun kusurlarını araştırır. Allah, kimin kusurunu
araştırırsa onu evinin içinde bile olsa rezil ve rüs
Benim ayriyetten belirtmek istediğim ise;
Gıybet: 
Yani başkası hakkında kıskançlık edip Alaysı ve Hakaret yalan sözler
içeren kelimeler sarf eden kişiler..
Genel,de Toplum içerisinde bir halt becerememiş.
Başkalarının zaaflarıyla.. Zayıf yönleriyle alay ederekkk..
Kendini ön Plana çıkarmaya Çalışan Tiplerdir.
Kıskançlık:
Başkasından gördüğü bir şeyi ne olursa olsun.. Güzel ahlak yada__
Değerli eşyaları kıskanıp, bende yoksa Onda,da olmasın. 
Ondan hoşnut kalmasın. Düşüncesenine sahip olmaktır.
Sonuçda beceriksiz vasıfsız İnsanların sık sık kullandıkları..
Hastalık belirtisidir. Kıskançlık ve Gıybet.
Yüce Dinimizce,de Hoş karşılanmayan şeytanın esiri olmak ile; anılır.
Şeytanı ve yandaşlarını kendinize Dost edinmeyin şeytan Sizler için;
Apaçık bir Düşmandır kelimesi bir çok ayet,te Geçmektedir.
Gıybetin sebepleri:

1. İntikam duygusunu tatmin,
2. Arkadaşlara muvafakat,
3. Gösteriş ve büyüklük; başkalarını küçültme, kendini büyütme,
4. Kıskançlık,
5. Hoşça vakit geçirmek, güldürmek için başkalarının ayıp ve kusurlarının
ortaya serilmesi,
6. Küçük düşürmek için alay vd
 

  15:12:07  08.09.2011


Yetim Hakkı

İnsanlar içinde yakın alâkaya ve yardıma en çok muhtaç olanlar
daha hayatın başında iken, yalnız ve muhtaç kalan yetim ve öksüz çocuklardır.
Bunları himaye etmek, ellerinden tutmak, ihtiyaçlarını gidermek müslümanların 
başta gelen vazifelerindendir. Böyle öksüz ve yetim olanlar, Allahü teâlânın bütün 
kullarına emânetidir. Yakınlarından başlamak üzere bütün müslümanlara bu emâneti 
korumak vazife olarak verilmiştir. Bu görevi yerine getirenler, Allahü teâlânın ve O'nun 
sevgili Peygamberi Muhammed aleyhisselâmın rızasına kavuşmuş olur.
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: (Yetim işlerine bakan kimse, ister yetimin 
akrabasından olsun, ister yabancılardan olsun, benimle o, Cennette şu iki parmak 
gibi bulunacağız). Peygamberimiz bunu söylerken orta parmağı ile şehâdet 
parmağını biraz açarak göstermiştir.
Yetimleri gözetmek ve korumak, aynı zamanda Sevgili Peygamberimize karşı bir borçtur.
Çünkü Peygamberimiz de, hem yetim, hem de öksüz olarak büyümüştür. 
Yetim sevindirmek çok sevaptır. İnsanı, Cennete yüksek derecelere kavuşturur. 
Sevgili Peygamberimiz bunu haber vererek buyurdu ki:
(Bir kimse merhametle yetimin başını okşasa, elini üstünde gezdirdiği her kıl için, 
bir kötülüğü siler. Her kıl için, bir derecesini arttırır.)
Allahü teâlâ Nisa sûresi 10. âyetinde buyurdu ki:
(Yetimlerin mallarını haksız olarak yiyenler, karınlarına ancak bir ateş yerler ve yakında 
alevli ateşe gireceklerdir.)

Peygamber Efendimiz de; insanı helak eden, Cehennemde azap görmesine sebep
olan yedi şeyden birinin yetim malı yemek olduğunu, haber vermiştir. 
Bir hadîs-i şeriflerinde:
(Ben iki zayıfın; yetim ile kadının hakkına tecavüz etmeyi yasaklıyorum!) buyurdu.

Eshâb-ı kiram, İslâmiyetin emirlerine uyarak yetimleri gözetirdi. Onların yedirilip, 
içirilmesinde kendilerine maddi yardımlarda bulunmayı vazife kabul etmişlerdi. 
Hazret-i Ömer'in oğlu, sofrasında bir yetim bulunmadan yemek yemezdi. 
Yolculukta bile, bir yetim bulur, öyle yemeğe başlardı.
Hazret-i Ömer "radıyallahü anh" bir gün çarşıya çıkmıştı. Genç bir kadın yanına gelerek 
O'na dedi ki:
- Ey müminlerin Emiri! Kocam öldü. Geride yetim küçük çocuklar bıraktı. 
Onlar, kendi yiyeceklerini temin edemiyorlar. Ekinleri ve davarları da yok. 
Onların, kıtlıktan yok olup gitmelerinden korkuyorum. Ben, Huzef bin Eyma el-Gif'ari'nin
kızıyım. 
Babam, Hudeybiye'de Peygamber Efendimizle beraber bulundu.
O zaman Hazret-i Ömer durdu ve:
- Bu ne büyük şeref! dedi. Evinin önünde bağlı duran besili devenin yanına gitti. 
Yiyecek ve elbise dolu iki çuvalı deveye yükledi. Yularını ona vererek:
- Bunu al götür. Bitince Allah daha hayırlısını verir, dedi.
Dinimiz, yetimin zayıf sayılmamasını ve horlanmamasını emretmektedir. 
Zira, yetimin kalbi çok hassastır. Yardımcısı Allahü teâlâdır. Bu sebeple yetime 
haksızlık etmekten, onu incitip ağlatmaktan Allah'a sığınmak ve korkunç belâ ve 
musibetlerle karşılaşmaya sebep olan yetim hakkı yemekten şiddetle
kaçınmak gerekir.

Birçok şehirlerin batmasına, sarayların ve köşklerin yıkılmasına yetimlerin
ahı sebep
olmuştur. Peygamberimiz buyurdu ki:
(Yetim dövüldüğü zaman ağlamasından dolayı arş-ı âlâ titrer ve Allahü teâlâ, 
meleklerine şöyle buyurur:
- Ey meleklerim, babasını toprağa gömdüğüm yetimi kim ağlattı?)
Kendisi onu ağlatanı en iyi bildiği halde, yetimin şanını yükseltmek için böyle sorar.
Melekler de:
- Allahü teâlâ en iyisini bilir der.
(- Ey meleklerim, sizi şahit tutuyorum ki, her kim o yetimi memnun ederse, 
ben de onu kıyamet günü memnun ederim
 

 21:45:14   28.04.2011

 22:02:44   09.04.2011

Genel ve Tarihi Bilgiler 3

Ilk anahtar ve kilidi icad eden kimlerdir ?
Asuriler 
Basra sehrinin kurucusu kimdir ?
Hazreti omer rediyellahu anhu
Ebu cehl hangi savasta helak oldu (olduruldu) ?
Bedir savasinda
Birinci dunya savasi nezaman basladi ?
28/7/1914
Nezaman biti ?
11/11/11918
B. d. savasi kac gun devam etti tam olarak ?
1567 gun
Mogullar ne zaman bagdadi isgal edip abbasi devletini yiktilar ?
1258 tarihinde 
Osmanli imparatorlugu ne zaman sona erdi ?
1924 tarihinde 
Ikinci dunya savasinda hayatini kayip edenleri sayisi ne kadardi ?
55 milyon
Abbasi hilafeti kac yil surdu ?
524 yil
Hazreti musa nil nehrine atildiginda umru ne kadardi ?
3 aylikti
Hazreti alinin hilafeti nekadar surdu ?
5 yil
Ruslar ne zaman osmanlilara karsi savas actilar ?
1853 yilinda
Firansiz napulyun ne zaman suriyeyi isgal etme hamlesine basladi ?
1799 yilinda 

 20:05:01   09.04.2011


İslam ve Genel Bilgiler 2

cennetin kac tane kapisi var ?
8 tane 
Cehennemin kactane kapisi var ?
7 tane 
Mescidul aksanin kactane kapisi ve kactane minaresi var ?
14 kapi 4 minaresi var
Nuh peygamberin adi kac kere kuranda gecer ?
39
Peygamber efendimizin ilk kildigi namaz hangi sidir ?
Ovle namazi
Cennete ilk giren kimdir ?
Peygamber efendimizdir 
Mahserde ilk yerde cikam kimdir ?
Peygamber efendimizdir
Goklerde ezani okuyan ilk kisi ?
Hazreti cebraildir
Gunu 12 saat oldugunu ve bu tarihi ilk icat eden kimdir ?
Nuh aleyhi selamdir
Ilk ata binen kimdir ?
Ismail aleyhi selamdir
Nicin Cuma gunu muslumanlarin tatilidir ?
Cunku hazreti adem Cuma gunu dogdu 
Cuma gunu yere indi 
Cuma gunu vefat eti 
Cuma gunu tevbesi Kabul edildi
Cuma gunu cennete girdi
Nezaman cennetin kapilari acilir cehennemin kapanir ?
Ramazan ayinda
Mescidul alaksayi yapan kimdir ?
Hazreti suleyman 
Seytanin adi nedir "
Azazi
 

  23:12:55  04.04.2011 

İslami ve Genel Bilgiler 1

Seytan nezaman agliyor ?
Secde suresi okudugunda 
Kurani kerimde sin (s) kac kere geciyor?
2124 kere 
Kurani kerimde kac tane secde var ?
14 
Kurani kerimde kactane sure var ?
114
Kurani kerimde kactane hizb var ?
60
Kurani kerimin tam ortasindaki sure hangisidir ?
Elkehf 
Kurani kerimin hangi suresine ( kuranin kalbi ) denir ?
Yasin suresi
Kuranin kerimin hangi suresine (kuranin gelini ) denir ?
Al rahman suresi
Kurani kerimin hangi suresine ( kurtarici ) denir ? 
Tebarek suresi
Kabei serif yuksekligi kac metredir ?
15 metre 
Peygamber efendimiz kac kere haca gitmis ?
Bir kere elveda haci denir ona
Peygamber efendimizin muhammet ismi kac kere kuranda geciyor ?
4 kere

 17.01.2011 22:23:25
Bilim Dünyası 2
Akreplerin Yaşamı ve Özellikleri
Akreplerin ne kadar tehlikeli bir hayvan olduğunu anlamak için bir yılda bu
hayvanın saldırısı ile ölen insanların sayısına bakmak herhalde yeterli
bilgi olacaktır.Çünkü Akrepler yılda ortalama 5000 kişinin ölümüne
neden olmaktadır.
49. paralelin güneyindeki yerlerde bulunabilecek olan bu sekiz bacaklı yaratık,
oldukça zararlıdır. Bu esnek katiller, avlarının cüssesine göre belirli dozlarda
zehir iletirler.(iri mağdurları biraz daha fazla oranda zehirlerler.) En ölümcül
akrepler Afrika civarında bulunurlar. Yine de güçlü, ölümcül akreplerin,
dondurucu soğuk olan ortamlarda da hayatta kalabildikleri bilinmektedir,
örneğin Himalayalar’da
Akrepler Nasıl Öldürür?
Kıskaçları tek başına bir kişinin kanını dondurmaya yetebilecekken, akrepler
öldürücü darbeyi kıskaçların ucundaki çengel gerçekleştirir. Karşısındakini ne
kadar büyük bir tehdit olarak gördüğüne bağlı olarak zehirlemedeki doz da değişebilir.
Pek çok akrepte ölümcül sonuçlar doğurmayacak türden zehir olsa da öldürücü
niteliği olan zehirler, normal bir insanı devirebilir. Çok güçlü bir nörotoksin içeren
zehirleri bilinç kaybına yol açar. Arkasından gelecek kasılmalar soluma zorluğuna
yol açar ve kişi solunum yetmezliğinden ölür.

 31.12.2010 12:23:25
 Bilim Dünyası
Yılanların Yaşantısı ve Özellikleri
Yılanların ne kadar tehlikeli bir hayvan olduğunu anlamak için bir yılda 
bu hayvanın saldırısı ile ölen insanların sayısına bakmak herhalde yeterli 
bilgi olacaktır.Çünkü Yılanlar yılda ortalama 100.000 kişinin ölümüne 
neden olmaktadır.
Bu serinkanlı sürüngenler aynı zamanda oldukça serinkanlı katillerdir ve siz 
ev sınırlarından uzaklaştıkça karşılaştığınız yılan da o kadar ölümcül olacaktır. 
Bazı yılanlardaki zehirlilik oranı yüksek derecede güçlüdür ve her kıta bu
sürüngenlerden
en az birkaçına ev sahipliği yapmaktadır. Afrika ve Güney Asya’da oldukça
sık görülürler. 
Sadece Sri Lanka’da ise yaklaşık 100 farklı yılan türü bulunmaktadır.
Bu yaratıklar 
insanları tek bir nedenle öldürürler: Tahrik. Tarzları ise sade ve basittir: 
Doğal savunma mekanizmalarının getirdiği jilet gibi keskin dişler ve
deri altına 
akıttıkları zehirleri
Yılanlar Nasıl Öldürür?
Isırığın kötü olduğunu mu düşünüyordunuz? Isırık sonrası durum
daha da kötü…
En ölümcül yılan türleri (örneğin Asya kobrası diğer adıyla “kara mamba” )
bir insanı 
dakikalar içinde öldürebilir. Sinir ve kaslarda yıkım felçten, şiddetli kusmaya
kadar her 
şeye yol açabilir. Ve sizi ölümcül bir ısırıkla öldüremezlerse de boğarak
(boa yılanları)
veya sizi yere yığdıktan sonra tek lokmada yutarak (pitonlar) öldürebilirler. 
Bu sürüngenler bünyelerinde birden fazla öldürücü unsur taşıyorlar
 

Kaz Göndersem 
Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdil’i kıyafet gezmeye karar vermiş. 
Yanına ba…şvezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir 
adam görmüşler. Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş. 
Padişah, ihtiyarı selamlamış: – “Selamünaleyküm ey pir’i fani…
” – “Aleykümselam ey serdar’ı cihan…” Padişah sormuş: 
– “Altılarda ne yaptın?” – “Altıya altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor…
” Padişah gene sormuş: – “Geceleri kalkmadın mı ?” – “Kalktık…
Lakin, ellere yaradı…” Padişah gülmüş: – “Bir kaz göndersem yolar mısın ?” 
– “Hem de ciyaklatmadan…” Padişahla başvezir adamın yanından ayrılıp yola 
koyulmuşlar. Padişah başvezire dönmüş: – “Ne konuştuğumuzu anladın mı?” 
– “Hayır padişahım…” Padişah sinirlenmiş. 
“Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım.
” Korkuya kapılan başvezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla dere 
kenarına dönmüş. Bakmış adam hala orada çalışıyor: – “Ne konuştunuz siz 
padişahla?” Adam, başveziri şöyle bir süzmüş: – “Kusura bakma. Bedava 
söyleyemem. Ver bir yüz altın söyleyeyim.” Başvezir, yüz altın vermiş: 
– “Sen padişahı, serdar’ı cihan, diye selamladın. Nereden anladın padişah
olduğunu?” – “Ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası 
giyemezdi.” Vezir kafasını kaşımış… – “Peki, altılara altı katmayınca, 
otuz ikiye yetmiyor ne demek?” Adam, bu soruya cevap vermek için de 
bir yüz altın daha almış: – “Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın 
mı ki, kiş günü çalışıyorsun, diye sordu. Ben de, yalnızca altı ay yaz değil, 
altı ay da kış çalışmazsak, yemek bulamıyoruz dedim.” Vezir bir soru daha sormuş: 
– “Geceleri kalkmadın mı ne demek?” Adam bir yüz altın daha almış: 
– “Çocukların yok mu diye sordu. Var, ama hepsi kız. Evlendiler, başkasına
yaradılar, dedim.” Vezir gene kafasını sallamış… – “Bir de kaz gönderirsem 
dedi, o ne demek…” Adam gülmüş: – “Onu da sen bul
 

29.08.2010 22:35:31
Yılanlarla ilgili bilgiler 
1.Bölüm: özelikler

genellikle üç metre öteyi görebilirler. Koku almada burun deliklerini
değil dillerini kullanırlar. Uzun ve çatallı dillerinin her iki ucu
havadan ve yerden gelen kimyasal kokuları alır. İçeri çekildiğinde dil
ucundaki kokular damaktaki jakobson organında duyu haline dönüştürülür.
Engerek yılanları zehirledikleri avının izini dilleriyle takip ederler ve ölüsünü
bularak yutarlar. Yılanların
burun delikleri, ağız kapalıyken alt çenedeki hava borusunun üzerine
geldiğinden ağızlarını açmadan solunum yaparlar. Avlarını yutarken ağız
açık olduğundan burun deliklerinin hava borusuyla ilgisi kesilir. Böyle
zamanlarda, vücutlarında bulunan hava torbalarındaki yedek havadan
faydalanırlar. Çoğu yılanın sadece sağ akciğeri gelişmiş, diğeri adeta
kaybolmuştur. Boa ve piton yılanlarında
sol akciğerler küçüktür. İri avların yutulması uzun sürdüğü zaman ağız
tabanında bulunan soluk borusunun girişi ağızdan dışarı çıkarılabilir.
Bu özellik büyük hayvanları yemek için bir adaptasyondur, yılana ağız
dolu olduğunda dahi nefes alma imkânı sağlamaktadır
yilanlarla ilgili : ikinci bulum 

Turkiyedeki cesitleri ( 40 ) cesit.

Coluber caspius (Hazer Yılanı) Max Boyu: 180cm 
Coluber jugularis (Kara Yılan) Max Boyu: 2 Metre 
Coluber najadum (İnce Yılan) Max Boyu: 140cm 
Coluber nummifer (Sikkeli Yılan) Max Boyu: 150cm 
Coluber ravergieri (Kocabaş Yılan) Max Boyu: 130-140cm 
Coluber rubriceps (Toros Yılanı) Max Boyu: 100-110cm 
Coluber schmidti (Kırmızı Yılan) Max Boyu: 160cm 
Coluber ventromaculatus (Benekli Yılan) Max Boyu: 1 Metre 
Coluber austrica (Avusturya Yılanı) Max Boyu: 75cm 

Eirenis colaris (Yakalı Yılan) Max Boyu: 40cm 
Eirenis coronella (Halkalı Yılan) Max Boyu: 30cm 
Eirenis decemlineatus (Çizgili Yılan) Max Boyu: 95cm 
Eirenis lineomaculatus (Bodur Yılan) Max Boyu: 35cm 
Eirenis modestus (Uysal Yılan) Max Boyu: 70cm 
Eirenis punctatolineatus (Van Yılanı) Max Boyu: 50cm 
Eirenis rothi (Kudüs Yılanı) Max Boyu: 35cm 

Elaphe hohenackeri (Kafkas Yılanı) Max Boyu: 75cm 
Elaphe longissima (Eskülap Yılanı) Max Boyu: 150cm 
Elaphe quatuorlineata (Sarı Yılan) Max Boyu: 230 cm 
Elaphe situla (Ev Yılanı) Max Boyu: 90cm 

Natrix natrix (Yarı Sucul Yılan) Max Boyu: 150cm 
Natrix tessellata (Su Yılanı) Max Boyu: 120cm 

Pseudocalamus persicus (İran Yılanı) Max Boyu: 40cm 

Rhynchocalamus melanocephalus (Toprak Yılanı) Max Boyu: 40cm 

Spalerosophis diadema (Urfa Yılanı) Max Boyu: 180cm 

Malpolon monspessulanus (Çukurbaşlı Yılan) Max Boyu: 2 Metre
(Yarı Zehirli) 
Telescopus fallax (Kedi Gözlü Yılan) Max Boyu: 80cm (Yarı Zehirli) 

Leptotyphlopidae: (Zehirsiz) Bu familyadan Türkiye’de sadece bir tür
bulunur bu da Leptotyphlops macrorhynchus: (Zehirsiz) 

Viperidae (Engerekler) Hepsi Zehirli) 

Türkiye’de 9 Tür Viperidae familyasından yılan vardır ve bunların hepsi zehirlidir.
Her ne kadar bu yılanların ısırmasıyla sağlıklı bir insanın öldüğü görülmediyse de
yine de çok dikkatli olmak, gerekir ve bir ısırılma durumunda derhal önlemler
alınmalı hasta fazla hareket ettirmeden mutlaka doktora götürülmelidir
Bu familyanın ortak özellikleri: 
Baş boyundan bariz daha geniş, Başın üst tarafı pullarla örtülü, (Bak şek. 84)
 veya plaklar mevcut ise frontal ile supraocular plaklar arasında küçük plaklar bulunur.
Anal plak tek. Gözbebeği dikey. Genellikle kalın yapılı ve kısa kuyrukludurlar,
vücut pulları karinalıdır

Vipera ammodytes (Boynuzlu Engerek) Maksimum boyu 1 Metre (Zehirli) 
Vipera barani (Baran Engereği) Max Boyu: 55cm (Zehirli) 
Vipera kaznakovi (Kafkas Engereği) Max Boyu: 60 -70cm (Zehirli) 
Vipera lebetina (Koca Engerek) Max Boyu: 124cm (Zehirli) 
Vipera pontica (Çoruh Engereği) Max Buyu: 50cm (Zehirli) 
Vipera raddei (Ağrı Engereği) Max Boyu: 1m (Zehirli) 
Vipera ursinii (Küçük Engerek) Max Boyu: 50-60cm (Zehirli) 
Vipera wagneri (Vagner Engereği) Max Boyu 50-90cm (Zehirli) 
Vipera xanthina (Şeritli Engerek) Max Boyu: 80cm, nadiren 1m (Zehirli) 
 Elapidae: (Hepsi Zehirli) 
Walterinnesia aegyptia (Çöl Kobrası) Max Boyu 200cm (Zehirl

 23.04.2010 03:15:05
Devenin intikami 1
Deve kizinca intikam almayana kadar duramaz , yillar önce kaldigim yer
( rasalkhaima) da 
adamin biri deveyi her gun döver , birgun deve artik pes diyor , bu zülme
dayanilmaz , artik 
intikam gönu gelmis , acimasiz adam yine vurunca ,deve kizar ona
saldirmaya baslar ,
hayatinin tehlikeye girdigini görunce kacar artik deve pesinde ,kosar ,
saga sola feryat eder
yardim ister , ama mezrada oldugu icin yardim sansi da azdir yine
halk yardima kosar
 ama kimse deveyi tutamaz son derece kizmiz , bir saatten fazla
kacar ama sonunda
yorulup duşerken kizgin deve o kizginligiyla ve hiziyla onu altina alir ,
polis falan
yetismis ama bir turlu altinda cikaramazlar , polis çareyi silahi
kulanmakta görur , 
ateş eder adeta delik tesik eder , deve uzerinde dusene kadar ,
adamda altinda pestil 
gibi olmus ,ve coktan beri ruhunu , bari ine teslim etmisti ,
iste hayatinin pahasina
intikamini alir , kizgin deve .

                                                                                                                                           
  30:03:2010  15:43:55
köpeğin vefası
günün birinde alimin biri bir arap kabisenin  evinin önünde suslenmiş
bir mezar
görür ve merak eder . 
Ev sahinine sorar  Bu hangi zatın kabri 
ev sahibi cevap olarak şunu der;fedakar sadık dostumun mezarı
" Birgün yemeğim hazırlanmıştı 
sofraya oturdum baktım benim sadik dostum fedakar korumam bir
anda sofranın üzerine atlayıp 
yemeği yere döktü benim şasırdığımı görünce de   o yemekten biraz yedi 
yeyince derhal olduğu yerde duşup öldü .işin içinde bir iş olduğunu anladım
etrafıma
bakarken orada yemeğime zehirini döken bir yılanı gördüm meğer sofra
yerdeyken o
fedakar pencerenin önündeymiş yılanın yemeğe zehir döktüğünü görünce
 beni kurtarmak
icin kendisini feda etti !!!! (ama o fedakar kimdir acaba !!?? cevap : yıllardan
beri yanında olan köpeğiymiş )
iste ona bu kabri yapmamın sebebi budur bana fedakarlık yapan bir hayvana
ancak böyle bir saygı gerekir . 
                                                                                                                                             
25:03:2010  13:33:16
Ruhsal tedavi 
Eskiden arab feylesofu (ibni sina ) zamanında  gencin biri hastaymış
baktırmadıkları doctor kalmıyor hepsine götürüyorlar bir türlü tedavi
eden olmuyor  hep diyor içimde yılan var geziyor  tüm doctor ve alimler
bakınca hic bir şeyi olmadıgını söylüyorlar adam ölmek üzereyken 
bir de ibni sina ya götülerim derler ibni sina onunla konuşur konuşmaz
derhal durumu anlar diyor adam doğru söylüyor içinde kocaman bir
 yilan var acilen amelyat yapıp cıkarmalıyız diyor  hastayı uyusturur
ameliyata başlıyor o arada hemen bana bir yılan bulun diyor yılanı 
getirir iki uc parça yapıp bir şişeye koyar birazda adamın karnını 
çizer ameliyat yapmış sansın  diye hasta uyanınca yılanı gösteriyor
işte bu yılandı icindeki hasta hemen iyileşir ve diyor yıllar onlara
içimde yılan olduğunu diyordum ama inanmazdı.
aslında adamın hastalığı pisikolojik olduğunu diğer doktorlar 
anlamamışlardı.
                                                                                                                                                         
         
 06:03:2010  13:33:16
kurnasz kadina kurnaz hoca gerek.
kuvette gecen sene biri kendisinde zengin ve bilgili biriyle evlenir kizin aile
baskisi nedeniyle kiz evlenir ,evlendikten sonar onu biktirip bosanmasi icin
her turlu hilelere bas vurur son hilesi de ( bende cin var diye idia eder kendini
delilige verir adama kofur eder duver yapmadigi kalmiyor ,adam bikiyor artik
bosanmaya karar verir ancak kuveyt sehrinde kuranla cinleri alan meshur
birinin oldugunu duyar yanina gidip durumu annatir ,cinci kadinin yalanci
oldunu suyler diyor yanima getir bakalim ,adam kariyi alip yanina getirir
cinci yanina bir sise almis icine asit ve duman cikaran mede koymus ,
kadina gusterir kadin bunu ne oldugunu sorunca diyor : sisenin icindeki
cinlerin en azgini ve buyukleri olan marid dir senin icne koyarim icindeki
cinleri cikarir ,ama icnde cinler yosa kendisi icinde yerlesir artik kurtulusun
olmuyor , ve baslayalim diyor , kadin bagirip yalvariyor , bugun deyil yarina
kadar iyilesmesem yapariz , deyip yalvariyor ,cinci tamam yarina kadar
iyilesmeyince gelin , eve duner dunmez kadin diyor iyilestim hicbirseyim
kalmadi , ) kacasi yalanci oldugunu gurunce , diyor iste kurnaz kadinin
hakinda ancak kurnaz hoca gelir , bu konuyu gecen sene
kuveyt gazetesinde okudum
                                                                                                                                                          
 23.02.2010, 22:18:27
H.Ömeri susturan cocuk:
Hazreti Ömer ve yanindaki sahabilerle sehirde gezerken sokakta oynayan
cocuklarin 
yanindan gecerken ,cocuklar korkudan kaciyorlar cocugun biri kacmiyor ,
h. Omer merak 
eder cocuktan sorar "nicin sen de arkadaslarinla kacmadin ? !", " benim
aygimda lastik 
yok ki kacsaydim , sokak da dar değil sana genisletseydim ,onun icin
kacma geregini gormedim, "
Köpeğin zekasi :
Gunun birinde köpegin ayagi kırılır bir köyde gecerken adamin biri o
halini gorunce
aciyip ayagini bagliyor tedavi ediyor , aradan zaman gecer birgun gece
yarisi kapisi calinir ,
kapiyi acarken karsisinda bir ara ayagi kirik olan tedavisini yaptigi
kopeği ve yaninda da ayagi 
kirilmis bir kopek getirmis tedavisini yapmasi icin , adam zekasina
hayret kalir . alip onun da
tedavisini yapar

                                                                                                                                                
 23.02.2010   22:05:15
 Sucsuzum ama idami haketmisim))
Gunun birinde 
Bağdatda kasapçılık yapan biri sabaha dogru evine dönunce bir ses duyar .
yanina yaklasinca ,yarali bir kadin olduğunu görur elini atip kurtarmaya calisinca,
o esnada oradan geçen bekçiler, onu elinde bicak, eli kanli halde görunce onun katil 
olduğunu saniyorlar. kadin ölunce, tum kanitlar aleyhine olunca ona idam cezasi verilir.
 Hiç kimse sucsuz olduğuna inanmiyor. idam edileceği esnada ,aglayip bu konuda 
sucsuz olduguna dahi yemin eder; ama diyor "ben suçsuzum bu konuda yalniz bu 
idami hak etmişim, baska suc dolayisiyla, bu allahin verdigi bir cezadir . yillar önce bir kizi 
sevmistim nasip olmayip baskasiyla evlendi. yillar sonra onu ve yaninda küçük bir
kiziyla gördum, ona sahip olmak istedim ,Kabul etmeyince kizini firat nehrine atim. gene 
Kabul etmeyince ,çareyi onu da nehre atmakta buldum !!! ikisini de böyle suçsuz yerde
 öldürdum  ve kimse kimin öldürdüğunu bilemedi. faili mechul olarak mesele kapandi , 
ama bugun de allah onun intikaminı böylece benden aldi .yapmadigim bir cinayet kurbani
 olarak idam oluyorum< iste zulmun sonu zulumle biter > " deyip idam oluyor . 
                                                                                                                                                
22.02.2010  22:05:15
Kim zengin kim fakir: 
Yillar önce mısırda zenginin biri hanimiyla tavuk yerken kapi çalinir. 
Zengin olan kisi, "kimdir?" diye sorar. "fakirin biridir yemek istiyor." dediler.
 Kalkip o fakiri kovaliyor. Yillar aradan geçince, o zengin olan iflas eder
ve cok fakir düşer.
hanimini bile yasatacak durumu kalmiyor ,onuda boşuyor .
Hanimi gidip zengin biriyle evlenir .Günün birinde hanımı yeni kocasiyla
tavuk yiyorlar .
Kapi çalinir "kimdir?" diye soruyor .hizmetci, "fakirin biridir yemek istiyor."
deyince kocasi 
tavuğun hepsini götürüp verin diyor , hanim kendisi göturunce o fakirin,
 eski zengin 
kocasinin olduğunu görür , ağlayip döner. yeni kocasi niçin ağladini soruyor.
 hanim diyor " o kapiyi calan eski kocamdi, bir ara cok zengindi ,fakirin
biri yemek
isteyince onu kovaladi simdi de kendisi o hale gelmis."  yeni kocasi diyor :
"o kovaladigi fakir de bendim ". iste burada zengin kimdir? fakir kimdir.? 

                                                                                                                                                         
 02:03:2010  16:32:15
Baskasina kuyu kazanın kendisi düşer birgun.
Yemenin Adan sehrinde, çete basinin biri bir komsunun kizini sever 
pilanını yapar 
cok uğraştiktan sonra nihayet kizi yoldan cikarir , bir yerde görusmek icin randevu alir.
 Arkadaslarina diyor ki " ben çikiyorum kiz gelince siz tecavuz edin, sonra beni cağirin ,
sanki haberim yokmus gibi yapar size kizar sizi döverim ." öylece anlaşiyorlar , kendisi 
baska yere gider ,tam dedikleri saatte kiz oraya gelir ,hemen kiza saldirip perisan etikten 
sonra onu çagiriyorlar ,bütün dediklerini yaptıklarını söyluyorlar , o da gelip kizip döver 
derken bir bakar mağdur kiz kendi kiz kardeşidir , ağlar feryad eder:" o benim bacimdir 
neden yaptiniz."  artik is isten gecmisti . ve diyor " ben sebebim , allah mazlumlarin 
intikamini benden aldi, ama olan da benim masum bacima oldu." diyor.
Meğer anlastiği kiz randuvuya zamanında gelemez,onun da annesi fenalasir
hastahaneye
göturulmesi gerekir .kiz kardesi telefon açar ,telini kapatmis ( kiz arkadasi aramasin diye ) 
kiz kardesi de mecbur kalip onun kaldigi kulubeye cagirmaya gider ,cetesi onun dedigini 
yerine getiriyorlar, kiza tecavuz eder perisan ederler .tabiki patronlarin kiz kardesi 
oldugunu bilmiyorlar , iste baskasinin irzina göz koyanin intikami allahin 
katinda böyle olur .
                                                                                                                                                         
26.02.2010 00:20:47
Şamda ahmakin biri varmis. kendisini tanitmak icin boynuna ismi yazili bir
kunye asmis ,
kayip olunca kendisini onunla taniyormus ,bir gece nasil olmus ise
yanlislilkla kunyeyi 
kardesinin boynuna takiyor , sabah uyaninca , kunyeyi kardesinin
boynunda görunce
kendini kayip eder ve diyor ( simdi sen benim ya ben kimim ? ) 
Baska biri de iki hasmin arasinda hakimlik yapar ( iki kisinin arasinda
su icin anlasmazlik
oluyor ikisi de benimdir diyor tartisiyorlar , aralarinda anlasip ilk
karsidan gelen olursa
aramizda hakimlik yapsin ikimiz de verecegi karara uyariz diyorlar.
o esnada karsidan
ilk gelen bagdatli ( ahmak menain ) cikiyor , ona senin aramizdaki
sorunu çözmesi icin 
hakim kildik adalet neyse onu yap uymak zorundayiz deyip meseleyi
anlatiyorlar ,
karar : ( ikiniz de karsidaki dicle nehrine atlayin hanginiz once
bogulduysa hak sahibi odur )